Bu nedenle büyük düşünüp, küçük adımlar atmalıyız. Yani tabiki hedefimiz büyük olmalı ama bu hedefi belli kısa süreli periyotlara bölmeli ve her ulaştığımız nokta da kendimizi ödüllendirmeliyiz. Böylece hem süreçten keyif almayı öğreniriz hem de adım adım gittiğimiz için hiç bir zaman yılmayız, korkmayız ve inancımızı keybetmeyiz.
Ben önümdeki 5 yıl için hedeflerimi koydum. Ama bu hedeflere ulaşmak için küçük adımlar belirledim kendime. Yani uzun atlayış yapmayı planlayarak, popomun üstüne düşme düşme riskini göze almadım. Sek sek oynar gibi, küçük sıçrayışlarla, her adımdan keyif alarak ulaşacağım hedeflerime. böylece hem hedeflerime ulaşmış olacağım, hem de bu süreçte çok mutlu bir yaşam sürmüş olacağım.
Bakın bu konuyla ilgili Aykut Oğut ne demiş kitabında:
Altın Kural: Sahip olmak istediğiniz her neyse, eğer şu anda olduğunuz yerden çok uzaktaysa, A'dan B'ye atlamaya çalışırken muhtemelen düşüp kafanızı gözünüzü yaracaksınız. Daha yakın mesafeleri seçin. B noktasını olabildiğince uzağa koyup, kıçınızın üstüne düştüğünüzü izlemek, EGO'nun en çok keyif aldığı oyunlardan biridir. Size garezi olduğuiçin değil, sadece düştüğünüzde cidden çok komik göründüğünüz için. Ego bu oyunda çok eğleniyor, ya siz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder