17 Şubat 2010 Çarşamba

Mucize


Yeni bir kitaba başladım. Adı Mucize. Yazarı Alev İnan; sanırım İzmirli :) İzmir'li olduğunu düşündüğüm için daha bi heyecanlı başladım kitaba.. Kitabı ilk gördüğümde de, almaya karar verdiğimde de, hatta okudukça da Mucize diye birşey var mı acaba diye düşünüyoum.
Geçmişime baktığım zaman, hayatımda mucize olarak değerlendirdiğim çok şey olmuştur. Ama artık emin değilim. Onlar gerçekten mucize miydi yoksa benim evrene verdiğim güzel enerji karşısında elde ettiğim ödüller miydi? Hayatımda her zaman her istediğim oldu, bunun için her an şükrediyorum. Eğer gerçekten istediysem birşeyi, sanki denizler yarıldı, dağlar eğildi ama istediklerim oldu.
Lisedeyken hep Ankara'da Endüstri Mühendisliği bölümünde okumayı isterdim. Tercihlerimi yaptığımda Ankara seçeneklerinin puanları çok yüksekti. Mecburen en üstlere onları koyup, ortalara İstanbul ve İzmir tercihlerimi yerleştirmiştim. Tercih formumu teslim etmeden bir gece önce penceremden esen rüzgar okul kitapçığında bir sayfayı açtı. O sayfada daha önce hiç fark etmediğim Çankaya üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü resmen bana el sallıyodu. Okul henüz yeni açılmıştı ve burslu puanları listede yoktu. İlk öğrencilerini bu sene alacaktı. Yarım saat o sayfaya baktıktan sonra tercihlerimi değiştirmeye karar verdim. Sonuç mu: tabiki o okulu kazandım.Hem de burslu kontenjanının en sonuncusu olarak?...

Okulumun son dönemi yüksek lisans yapmaya karar verdim. Ama ODTÜ'de. Odtü'ye girmeye ne puanım yetiyordu ne de en önemli şartı olan Toefl sınavına girmiştim. Yine de el yazımla niyet mektubumu yazıp yüksek lisans için başvurumu yaptım. Beni mülakata çağırdılar ve kabul ettiler. Hem de toefl sınavımın olmamasına rağmen? Bana 6 aylık bir süre tanıdılar ve git bu sınavını al bize getir dediler. Bu olay gerçekten bir ilkti..

Benzer şekilde gelişen olaylar neticesinde stajer olarak başvurduğum Koluman'a, Satış Danışmanı olarak işe alındım. Hem de beygir gücü nedir bilmeden. Ve tarihte ilk ve son kez olan farklı departmanların bir arada aldığı eğitimde Burak'la tanıştım. O eğitimden sonra bir daha hiç farklı departmanlar aynı eğitimi aynı anda almadı..Koluman'da çok sıkıldığım bir dönem, yaz tatilinde plajda güneşlenirken Arkas Otomotiv'e planlama uzmanı alınacağını öğrendim ve o anda oraya başvurdum. Ve hayatımın en güzel günlerini orda yaşadım.

Şimdi yine şaşırtıcı bir olayla karşı karşıyayım. Hem de çocukluğumdan beri istediğim ve geçen ay fotoğrafını kesip dosyama koyduğum bir şey :) Haa, benim artık bir dosyam var: hayatımda olmasını istediğim herşeyin resmini barındıran bir dosya. Gerçekleştikçe yerine gerçek fotoğraflarını koyduğum bir dosya. O dosyaya koyduğum ve o hedefe ulaşmak için kendime 2 yıl belirlediğim bir durumun bu hafta olma ihtimali var desem ne dersiniz??

Daha bunlar gibi bir çok anım var aslında. Daha önce bunların mucize olduğunu düşünürdüm kendi çapımda. Ama artık mucize diye birşeyin olmadığına inanmak istiyorum. Bunlar tesadüf olmamalı. Bunlar benim evrene verdiğim pozitif enerjimin yansımaları olmalı.. Mucize dersem, yaşadığım tüm olumlu olumsuz olayları kendimden soyutlamış olurum. Tesadüfen başıma gelmiş gibi olur. Ama mucize demezsem, tamamen kendi enerji frekansımla alakalı olmuş olur. Yıllar önce benzer bir benzetmeyi Mehmet kardeşim yapmıştı ve doktorların imkansız dediği şeyi başarmıştı.

Bu yazımı her akşam içimden okuduğum dua ile bitirmek istiyorum. Bu gece içimden okumak istemiyorum, bağıra bağıra okumak istiyorum:
Allahım sen çok büyüksün. Hayatımda bana verdiğin herşey için sana şükrediyorum. Seni çok seviyorum.. Hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun ve ne olur sevdiklerimi koru..

Hiç yorum yok: