Bu hafta benim için büyük bir dönüm noktası olacak. Kendimi bildim bileli hayalini kurduğum bir kapının açılma durumu söz konusu. Normalde havalara uçup, deliler gibi zıplamam gerekirken karamsar bir şekilde oturuyorum yerimde. Bu kadar yaklaşmışken, son 3 gündür bu kapının açılmaması için elimden gelen negatif duyguyu sergilemekte hiç çekinmedim. Utanmasam olmasın diye dua edecektim neredeyse.
Peki neden? Neden bu kadar çok istediğim bir şeyin gerçekleşme ihtimali geldiğinde böyle oldum? NEden mutsuz oldum? Sanırım korkuyorum. Sanırım nedenini tam olarak bilemesem de korkuyorum. Bu korkunun birçok nedeni olabilir. Birincisi başarısız olma korkusu, ikincisi hayalini kurduğum kadar güzel olmama durumuyla karşılaşma korkusu, üçüncüsü ise eğer bu fırsatı iyi değerlendiremezsem bu hayalden vazgeçmek zorunda kalma korkusu. Ve tüm bu korkular o kadar etkiliyor ki beni, zıplayıp hoplamam gerekirken bir ağıt yakmadığım kaldı neredeyse :)
Aman Allahım, resmen korkuyorum ben :) Hem korkuyorum, hem heyecanlanıyorum hem de bu noktaya geldiğim için şükürler ediyorum. Bu nasıl karışık bir psikolojidir böyle? :) Aslında çok tanıdık bir duygu karışımı bu benim için ama neden hala bünyem bağışıklık kazanamadı buna hiç anlayamıyorum. Şöyle sakin yapılı biri olmayı çok isterdim. Sakin, kurşun geçirmez, rahat biri.. Gerçi o zaman da, ben ben gibi olmazdım ki..
Bu yazıyı aylar sonra okumayı çok istiyorum :)) çünkü birşeyler monotonlaştığı zaman, o ilk günler ilk heyecanlar ve korkular unutuluyor. Sanki öyle doğmuşuz gibi geliyor. Gelişim heyecanları hafımazda hiç kalmıyor. Şimdiye kadar benzer hikayelerimi bir yere not etseydim, eminim ki okumaktan ve hatırlamaktan çok keyif alırdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder