11 Şubat 2010 Perşembe

Benim başıma hep en iyi şeyler gelir

Danışmanım Bülent Göncü'nün makalelerinden bir paragrafı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Evrende iyi ve kötü yoktur. İyi ve kötüyü biz, zihnimizde yaratırız. Kısayı seven için uzun kötüdür. Şişmanı seven için zayıf kötüdür. Evrende herşey vardır. Siz o herşeye nasıl bakarsanız, bakış açınızla iyi ya da kötü görürsünüz. Kar yağar, kar yağması iyi birşeydir. Kimine göre çok kötü, kimine göre çok iyidir. Bakış açısını değiştirenler, her an yaşadığı hayatı iyi ya da kötü, nasıl yaşayacaklarını belirlerler.. Bülent Göncü
Hayatımızı doya doya, içimize çeke çeke, keyifle, zevkle yaşayabilmemiz hepimizin arzuladığı birşeydir. Ama bu tatmini genelde dış etkenlere bağlarız. "Biraz daha param olsa, biraz daha zamanım olsa, daha iyi bir sevgilim olsa, daha eğlenceli bir arkadaşım olsa, daha güzel bir işim olsa, hava daha sıcak olsa, yağmur yağmasa, daha zayıf olsam" ile başlayan cümleler çoğumuza tanıdık gelir. Zannederiz ki o istediklerimiz olursa biz de mutlu olacağız. Sonra bir anda bilinçaltımızdan gelen bir ses bizi düşündürür. "aman görüyoruz işte çok parası olanlarda mutsuz, hayalini kurduğumuz işte çalışan kişiler de mutsuz, hayalini kurduğumuz vücut ölçülerine sahip kişiler de..". Bu çelişkinin içinde geçer gider ömrümüz. Yıllar geçtikçe de geriye bakıp, "ah ben o yaşlarda olsaydım şimdi neler yapardım" deriz.

Artık hepimiz biliyoruz ki iyi ve kötü diye birşey yok. Her ikisini de yaratan bizim bakış açımız. Artık bunu öğrendiğimize göre mutluluğumuzu veya tatminimizi dış etkenlere bağlama lüksüne sahip değiliz :) Sonsuz şimdi de yaşadığımız her an bizim için çok kıymetli. Ben de çok kıymetliyim. Yaşadığım her andan çok mutluyum :) çünkü benim başıma hep en iyi şeyler geliyor.. http://blog.milliyet.com.tr/Sonsuz_simdi_demisiniz_/Blog/?BlogNo=100400

Hiç yorum yok: