29 Ekim 2010 Cuma

bir yerlerde hata yapıyoruz


2002 yılında Odtü'de aldığım design management dersinde 2 yabancı öğrenci (biri hollandalı biri de finlandiyalı mühendislerdi) ile 'internet üzerinde dosya paylaşımı' hakkında proje hazırlamıştık. 2005 yılında internet üzerinden fotoğraf ve videolarını paylaşmak isteyen bizim gibi 2 öğrenci benzer bir çalışma sonucu Youtube.com'u kurmuş. E ben ne diyeyim şimdi?? Nerelerden atayım kendimi? :))


Neyse ben kendi kendime söylenmeye devam ederken sizler google'ın, youtube'un, mynet ve microsoft'un kuruluş hikayelerini okuyun :)) http://forum.donanimhaber.com/m_24333181/tm.htm


bu tarz hikayeler benim çok ilgimi çekiyor. ve ne yazı ki her hikayede benzer noktalar ortaya çıkıyor (steve jobs'da buna dahildir): hepsi üniversitelerini yarım bırakıyor ve evlerinin garajında veya yurt odalarında dünyayı değiştiren bu sistemleri kuruyorlar. Bu beni çok düşündürüyor, acaba bizler diploma sahibi olmaya bu kadar takılmışken yanlış mı yapıyoruz? yaratıcılığımızı mı öldürüyoruz? Bir yerde hata yapıyoruz ama nerde tam çözemiyorum??

27 Ekim 2010 Çarşamba

Geleceğin Meslekleri

Dünya değişiyor, teknoloji ilerliyor, farkındalıklarımız artıyor. Yavaş yavaş, bildiğimiz meslekler ve hedefler de yerini farklı mesleklere ve hedeflere bırakıyor. Zirvelere, konferanslara katılan bilir kişiler bas bas bağırıyor: sistem değişiyor. bu değişime ayak uydurup kendinizi geliştirin..

Futurizm derneği başkanı Ufuk Tarhan, sitesinde http://www.m-gen.biz/detay.asp?id=1120 tam da bu konuya değinmiş. Geleceğin meslekleri hakkında görüşlerini belirtmiş.

Bence bu bilgiyi kaçırmayın..

''Sisteme uyuyorsanız fark edilmezsiniz''


Seth Godin. Kendisini 2 yıl önce 'dip' adlı kitabını okurken tanıdım. Çok ince ama etkisi çok büyük bir kitaptı. Kitap hala kütüphanemde durur ve sık sık açıp bakarım.

Yeni Medya Düzeni konferansında konuşmacılardan biriydi. ''Sisteme uyuyorsanız fark edilmezsiniz. Sıradan insanlar fark yaratamaz, farkı farklı insanlar yaratır'' dedi ve tüm dikkatleri üzerine çekti.

Sunumuyla ilgili diğer detaylara ulaşmak istiyorsanız: http://www.ntvmsnbc.com/id/25145358/

26 Ekim 2010 Salı

Facebook'un perde arkası

hafta sonu Facebook'un nasıl kurulduğunu ve geliştiğini anlatan ''social network'' filmine gittim. Ve itiraf etmeliyim ki hala etkisinden çıkamadım. 2 gecedir rüyamda kod yazıp duruyorum :))

Film, film olarak çok başarılıydı. Ama beni asıl etkileyen işin hikayesi oldu. Bana göre kendi çapında kendini kabul ettirme problemi olan, dahi ama yalnız çocuk (genelde kendimizi hep buna inandırırız: dahi ama yalnız, zengin ama mutsuz, vs), sevgilisine kızdığı için nerden nerelere gelmiş. Filmdeki hikayeye göre kendimce şöyle sonuçlar çıkardım:

22 Ekim 2010 Cuma

Futurizm Okulu


Daha önce dergiyi raflarda görmeme rağmen, Futurist kelimesiyle bu yaz tanıştım. O günden beri de hayatımın bir parçası haline geldi diyebilirim.

Futuristler Derneği:
2005 yılında, sosyal yaşamın ve iş yaşamının gelecekte nasıl şekilleneceğine dair uzgörülerde bulunmak üzere multidisipliner çalışmalar yapmak üzere kurulmuştur.Fütüristler Derneği,  sosyal ve pozitif bilimler açısından tüm disiplinlerin ve teknolojinin insanlığı ne kadar ve nasıl etkileyeceği, nelerin değişeceği ve dönüşeceğiyle ilgili görüşleri paylaşmak; iş yaşamı ve sosyal hayatı iyileştirmeye yönelik yöntemler geliştirmek üzere faaliyetlerde bulunmaktadır. http://futurizm.org/
Otomotiv sektörünün dışında bir kişi olarak, Fransadaki elektrikli otomobil fabrikasını satın almasıyla dikkatimizi çekti Alphan Manas. Derneğin kurucu üyesi. bu zamana kadar olan girişimleri, düşünce ve eylem yapısı muhteşem biri. Onun bu girişimleri sayesinde Futurizm ile tanışmış oldum.

Aslında içine girdikçe hepimiz kendimizi futurist olarak görebiliriz. Hatta dernek başkanı Ufuk Tarhan'ın söylemiyle ''iyi ve akıllı olan herkes birer futurist'dir''..

Futuristler derneğininin web sitesini takip ederken Futurizm Okulunun açıldığını öğrendim ve hemen kayıt yaptırdım. Geçen hafta cumartesi günü ise ilk dersime gittim :)) Futurizm okulu çok güzel bir içeriğe sahip. Her hafta Cumartesi günü Bilgi üniversitesinde, kendi alanında en iyi yerlere gelmiş kişilerin 3'er saatlik dersleri olacak. Tüm programa (7 hafta) kayıt yaptırabildiğiniz gibi, sadece ilginizi çeken programlara da günlük olarak kayıt yaptırabiliyorsunuz.

Kendi geleceğinizi kendiniz şekillendirmek istiyorsanız bu okulu kaçırmayın. Ben her ders orada olacağım.

Okulla ilgili detaylı bilgiye http://goo.gl/0tTD adresinden ulaşabilir, ders programını görüntüleyip, ders sunumlarını indirebilirsiniz.

Webrazzi Summit


3 Kasım 2010 Point Hotel Barbaros'da Webrazzi Summit  - Dijital Ekonomi ve Sosyal Medya Konferansı olacak. Webrazzi Summit'i, Türkiye'nin en popüler Web 2.0 blogu Webrazzi düzenliyor.

Webrazzi ile bu senenin başlarında tanıştım. Yine düzenlediği bir konferansa gitmiştim. Bugün düşünüyorum da o konferans bana çok büyük farkındalıklar yarattı ve zihnimde inanılmaz kapılar açtı. Sosyal mecraların önemini o zaman fark etmiştim ve o zamandan beri bu farkındalığım sayesinde bir çok fırsatlar elde ettim.

O yüzden bu konferansı kaçırmayın derim. İçerik muhteşem. Ben o günün gelmesi için şimdiden sabırsızlanıyorum.

Detaylı bilgiye http://summit.webrazzi.com/ adresinden ulaşabilir, eğer kontenjan dolmadıysa online kayıt yaptırabilirsiniz.

18 Ekim 2010 Pazartesi

Bilişim Zirvesi 2010

4 Ekim pazartesi günümü Webrazzi'den kazandığım ödül sayesinde Bilişim Zirvesinde geçirdim. Mümkün olduğunca, zaman ayırabildiğim kadar her türlü zirve, panel, seminer, vs katılmaya çalışıyorum. Çünkü tek başıma tüm teknolojiyi takip edemiyorum ve takip edilip, yorumlanmışları kısa yoldan öğrenmenin yolu olarak bulduğum her adamı dinliyorum :)

Teknoloji o kadar hızlı ilerledi ki, avuçlarımızın içinden kaçıp gitmemesi için çok çabalamamız gerekiyor. Teknolojiyi kullanabilmek için kendimizi de geliştirmemiz, yenilememiz gerekiyor. Elimizin altındaki kaynakları doğru ve verimli şekilde kullanabilmek için çok iyi düşünmemiz, çok okumamız ve stratejiler belirlememiz gerekiyor. Artık sosyal mecralar sayesinde herkes kendi markasını yaratıyor farkında olmadan. Yapacağımız en ufak bir yanlışlık yaratmak istediğimiz marka imajımızı çok farklı boyutlara götürebilir. 

Neyse bilişim zirvesine geri dönmek gerekirse, kendimce aklımda kalan bazı notları sizinle paylaşayım:
Kevin Kelly - Wired dergisinin editörlerinden diyor ki: ''şu an sadece masa üstünde ve cebinizde gördüğümüz ekranlar yakında baktığımız her yerde olacak. yolda yürürken, ışıklarda beklerken, parkta koşarken, restaurant da yemek yerken..''. Burdan anlayacağınızı anlayın artık. Dennis Anderson, ''sosyal mecra alanlarını şirketlerimiz için kullanmak''la ilgili görüşlerini anlattı. Ki ben şahsen bu durumu çook önceden fark edip kullanmaya başlamıştım :). Alphan Manas elektrikli otomobillerin geleceğiyle ilgili görüşlerini paylaştı. O günleri gerçekten dört gözle bekliyorum. Bay Kaspersky siber suçlardan bahsetti. Suçların büyüklüğü insanı gerçekten korkutuyor. Önlem almak şart.

Sonuç olarak teknoloji ilerliyor ve artan bir hızla ilerlemeye de devam edecek. Teknolojiyi takip edip fırsatları yakalamak bizlerin elinde. Kendimizi geliştirmeliyiz, yoksa teknoloji işimizi elimizden alacak. Ya teknoloji sizi yok edecek, ya da siz teknolojiyi yöneterek onun hakimi olacaksınız..